3 Mart 2015 Salı

Örgütsel Psikolojiye Giriş



03/03/2015


Ders; I ve II



Örgütsel Psikoloji, genelde davranış bilimlerinin ama öz olarak psikolojinin çalışma yaşamına uyarlanmasını konu edinen bir bilim dalıdır. Bu anlamda örgütsel psikoloji çalışan insanın karşılaştığı, sosyal, ruhsal ve duygusal sorunlar ve bunların çözüm yollarını araştırmayı amaçlar.

Örgütsel Psikoloji, sanayi devriminden bu yana hızla gelişen ve değişen teknoloji karşısında genelde insanın özelde çalışan insanın kendi varlık bütünlüğünü ve kişiliğini korumanın ya da kurtarmanın yollarının arayışı içindedir. 

Endüstri devrimiyle birlikte içi makinelerle dolu devasa fabrikalarda, giderek devasa işletmelerde ve son derece kalabalık ofislerde, bankalarda, şirketlerde kendisine benzemeyen ya da benzeyen bir çok insanlar birlikte çalışmak zorunda kalan insan tek'i için (yani bir tek insan için) buralar birer çok bilinmezli, enikonu sisli, güvensiz ormanlar gibidir. İşte Örgütsel Psikoloji bu cangılı çalışan insan için ve insanı da patronlar, yöneticiler, idari mekanizmada olanlar için daha bir anlaşılır ve güvenilir kılmak çabasının peşindedir/olmalıdır.  

Tanım
Örgütsel psikoloji, işletme yöneticilerden işçilere kadar çalışan tüm insan gruplarının ilişki ve davranışlarını bütün boyutlarıyla inceleyen bir disiplindir. 

Örgütsel psikoloji disiplini çağdaş gelişmelerin gereği olarak sistem yaklaşımı içinde, işletmede çalışan kişiyi, kişilerden oluşan grup ve örgütü bir bütün olarak ele alır ve inceler. Bu yaklaşımın amacı işletmeyi sadece bir ekonomik birim olarak değil aynı zamanda bir sosyal organizma olduğunu da bilerek bütüncül bir bakış açısı yaratmaktır.
Bu olgu işletmede çeşitli amaçlar güden kişiler ve grupların beklentileri ve işletmenin amacı arasında kurulacak bir dengeyle ancak mümkün olacaktır.
Açıkçası işletme ekonomik açıdan olduğu kadar, insan ilişkileri ve çalışma barışı konularında da optimum noktanın arayışı içinde olmalıdır.

Örgütsel psikoloji ekonomik kaynaklardan çok insanı örgütün en değerli varlığı olarak görür ve onun davranışlarını olumlu yönde geliştirmenin yollarını araştırır.

Unutulmamalıdır ki sosyal örgüt içinde kişi her yönüyle davranış özgürlüğüne sahip değildir. Son derece karmaşık bir iç dünya ve ruhsal yapıya sahip insan için sadece bu kısıt bile  başlı başına bir baskı unsurudur.

Çalışan insanı kazanmanın belki de tek yolu onun fiziksel ve ruhsal bütünlüğüne olabildiğince saygı gösteren bir çalışma ortamı yaratmaktır. Ancak bu şekilde çalışanla işletme arasında verimli bir bağın kurulması mümkün olabilecektir.

Bir diğer deyişle işletmede çalışan insanları tıpkı makineler gibi cansız, ruhsuz birer et yığını ya da kuru bir kalabalık olarak görmek mümkün değildir. 

Peki bütün bunları sağlamanın, yani örgüt içinde insanın yitip gitmesini, mutsuzlaşmasını ve hem kendine hem de hayata yabancılaşmasını önlemenin yolları nelerdir? Veya başka türlü soracak olursak Örgütsel Psikoloji kavram insanı tam olarak hangi açılardan inceler. Hangi insan davranışlarını ve hangi durumlarda araştırır, inceler? Bütün bunları yaparken hangi disiplinlerden ve ne şekilde yararlanır?