29 Mart 2015 Pazar

Motivasyonda Özendirici Araçlar - Ders V

Motivasyonda Özendirici Araçlar (bir önceki ders notlarından devam)
Psiko Sosyal Araçlar

-Çalışmada Bağımsızlık
-Sosyal Katılma
-Değer ve Statü
-Gelişme ve Başarı
-Çevreyle Uyum
-Sosyal Etkinlikler

3- Değer ve Statü
Yönetici, çalışanları sosyal ve duygusal bir varlık olarak, çok çeşitli ihtiyaçları, beklentileri, kaygı ve korkuları olan bir varlık, kısaca insan varlığı olarak görür ve onlarla buna dayalı bir ilişki biçimi geliştirir. Ya da böyle olmalıdır. Onların bu özelliklerine bakarak çalışma ortamı içerisinde kendiliğinden kurulan çeşitli gruplaşmalara, yakınlıklara ve ilişkilere olumsuz yaklaşmaz. Bunların insan toplulukları içerisindeki doğal süreçler olduğunu bilir ve kabul eder.  
Aynı zamanda yönetici, çalışanların şu veya bu grupla olan ilişkisinde hangisiyle daha yakın ya da sıcak ilişkiler geliştireceği konusundaki tercihlerine de saygı duyar. Aynı şekilde işgörenlerin kişiliklerine ve yaptıkları işlere, bu işi yapmak için varsa önerilerine ve iş ortamıyla ya da işin yapılma biçimi/metoduyla ilgili görüşlerine değer vermelidir.

İnsanların her zaman ve her yaşta takdir edilmeye, değer görmeye ihtiyacı vardır. İş ortamında bu çalışanın kendine olan güveninin artmasına ve emeğine saygı duyulduğunu bilmenin verdiği iç huzuru için son derece gereklidir. İşgörenin bu duygusal ve kendini gerçekleştirmeye yönelik ihtiyacına doğru temelde cevap verilmesi işletmede başarıyı getirecektir.

Statü, kişinin çalışma ortamındaki formel yerine işaret eder. Yani kişinin örgüt yapısı içerisinde tuttuğu yerdir.  Yöneticiler çalışanlarına verdikleri statüde bunun hiyerarşik bir yapıdan çok işlevsel bir yapıda olmasına dikkat etmelidirler. Yani sadece kağıt üstünde ya da yetki ve sorumluluk dengesinin iyi kurulmadığı bir statü beklenen motivasyonu gerçekleştirmede etkisiz kalacağı gibi ilgili kişi ve diğerleri üzerinde olumsuz etki de yapabilecektir.

Bütün bu yapı içerisinde her işgörenin kendi yaptığı işi daha iyi yapabilmek için azmetmesi arzu edilir bir şeydir. Zaten başarının ödüllendirilmesi de buna yöneliktir. Ancak yöneticinin burada dikkat etmesi gereken husus yaratılan atmosferin çalışanlar arasında yıkıcı bir yarışmaya yani rekabete dönüşmemesi olmalıdır. Tatlı bir yarışma, daha iyi yapma ve ödüle ya da beklediği statüye kavuşma arzusu asla çalışanların birbirlerine düşman kılınacakları ve birbirlerinin işini baltalamaya çalışacakları düşmanca bir atmosfere dönüşmemelidir.

Yöneticilerin asla göz ardı etmemesi gereken bir diğer mesele insanların aynı olmadığıdır. Dolayısıyla her işgören “kendi”dir ve diğerlerinden farklıdır. Dolayısıyla bu tür güdülerin etkisi herkeste farklıdır. Bazıları için beğenilmek, takdir edilmek, ödüllendirilmek çok önemliyken başka birisi için sakin ama doyurucu bir çalışma temposu ve bunun sürekliliği yeterlidir.

4- Gelişme ve Başarı
Şunu rahatlıkla söyleyebiliriz ki bir işletmede başarı ancak o işletmenin çalışanlarının başarısıyla mümkündür.  Çalışanları kendi kişilik özellikleri ve potansiyelleri çerçevesinde tanıyıp, onlara yeteneklerini geliştirme ve başarılı olma olanakları sağlandığı sürece çalışan işletmeyle olan ilişkisi

son derece sıcak olacak ve bağlılık üzerinden kurulacaktır.  Ancak böyle bir atmosfer çalışana örgütü tarafından sömürülmediği duygusunu verir ve işletmeyle arasında güven temelli bir bağlılık oluşur. Elbette bütün bunlar da onun işindeki başarısının artması demektir.

Elbette bir kimsenin belli bir işteki başarısı ve göstereceği performansın yüksekliği onun bu işle ilgili sahip olduğu amaçların varlığına bağlıdır. Burada amaç bu işyerinde belli bir statüyü hedeflemektir elbette. İşte çalışanın bu amaçlarına varmakta tutarlı ve azimli bir şekilde çabasını sürdürmesi iş ortamının tutarlı ve sağlıklı bir idari düzene sahip olmasıyla yakından ilgilidir.

5- Çevreyle Uyum
İşgören çalıştığı çevrenin sadece fiziki koşullarıyla değil sosyal ve psikolojik koşullarıyla da belirli bir uyum içinde olmak durumundadır. Çalışma yaşamına atıldığı anda, çalışma arkadaşları, üstleri varsa astları ve diğer personel ile en kısa sürede kaynaşmalıdır. Bu nedenle tanışma, onları tanıma ve kendini tanıtma çabasında yalnız bırakılmaması uygun olur. İşyerinde bununla görevli eleman ya da bizzat üstün kendisi veya bu konuda yetenekli ve gönüllü bir eski çalışan görev üstlenmelidir. Böyle bir tedbir alışma süresini en aza indirir ve iş ortamına yeni geleni hem rahatlatır hem de ilk anda işletme ile ilgili bir güven oluşmasına neden olur.
İşgören girdiği iş ortamının geleneklerine, alışkanlıklarına ve iş düzenine en kısa sürede uyum sağlamak durumundadır. Bu şekilde yabancılık duygusu geliştirmez ya da bu duyguyu kısa zamanda üzerinden atar.
Unutulmamalıdır ki tıpkı okullarda vb sosyal ortamlarda olduğu gibi iş yerlerinde de var olan gruplar yeni gelene ilk anda kuşkuyla bakabilirler ya da temkinli (mesafeli) durabilirler.  Yeni geleni içlerine almaları ve kendilerinden biri olarak görmeleri için belli bir sürenin geçmesi gerekebilir. İşte yukarıdaki tedbirler yani yeni gelenin iş ortamına tanıtılması ve iş yerinin gezdirilmesi bu anlamda da olumlu etki yapacaktır.

Bu konuda en etkili yaklaşımı sergileyecek olanlar yöneticilerdir. O yüzden yönetici bu “ilk” adımı ciddiye almalı ve üzerinde durmalıdır.  Yeni gelene ya da yer değiştirene çıkabilecek her türlü problemi çözmede, iletişim ve kabul görme konusunda yaşanacak sorunları aşmada yardımcı olmalıdır. İşgörene ihtiyaç duyabileceği bilgiler yeterli oranda verilmeli ve onu çalışma ortamının bir üyesi olarak kabul görmesini ve kendisini de oranın bir parçası olarak hissetmesi için gerekli düzenlemeler yapılmalıdır.

6- Öneri Sistemi
İşletme içinde demokrasinin varlığı iş barışı ve verim açısından son derece önemli bir etkendir. Çalışanların düşünce ve önerilerini açıkça ve özgür bir biçimde ortaya koyabilmeleri demokratik yapının varlığının göstergesidir. Elbette ortaya konulan görüş ve önerilerin ciddiyetle değerlendirilmesi ve uygun olanların hayata geçirilmesi bu anlamda işletme yönetiminin samimiyetini gösterecektir. Bu tür bir atmosferin işletmede egemen kılınması yöneten ve yönetilenler arasında iyi bir iletişimin yerleştiği anlamına gelir.
İşgören ve yönetici arasındaki bu iletişim kanalı önerinin reddedilmesi ile sekteye uğramamalıdır. Burada yöneticinin şiarı “Gerektiğinde öneriyi reddet ancak öneriyi sunanı reddetme” olmalıdır. Samimi ve hakkıyla bir değerlemeden sonra reddedilen öneri işgören tarafından anlaşılacaktır. Ancak sırf çalışanlara demokrasi duygusunu vermek amacıyla yani iş ola konmuş öneri sisteminin ters tepeceği akıldan çıkarılmamalıdır. Yani işletme öneri sistemini hakikaten ve içtenlikle değerlendirip uygulamaya koyacaksa getirmelidir. Aksi halde hiç getirmemelidir.
Şeffaf ve demokratik bir işletme yapısı içerisinde çalışanlar düşünce ve görüşlerini varsa yeni buluşlarını ya da işletme için uygun gördükleri bir yeniliği cesaretle üstlerine aktaracaklardır. Böylece işletme yönetimine de katılmış olacaklar ve bu çalışanların iş yaşamındaki tatminini artıracaktır.

7- Sosyal Uğraşlar
İşletme içindeki dayanışmayı ve bağlılığı güçlendirmek amacıyla örgütler çeşitli etkinlikler düzenleme yoluna gidebilirler. Bunları kısaca özetlersek;
-          Çeşitli spor alanlarında bir takım faaliyetler yürütülebilir. Karşılaşmalar ya da turnuvalar düzenlenir. Spor tesisleri kurulabilir.
-          Aynı alanda üretim yapan, faaliyet gösteren başka iş yerlerine geziler düzenlenebilir. Bu şekilde hem birlikte bir sosyal faaliyet içerisinde bulunulur hem de çalışanların kendilerini geliştirmeleri ve bilgilenmeleri sağlanmış olur.
-          Kütüphane, müze, sergi vs gibi kültürel etkinlikler gerçekleştirilebilir.
-          İşletmenin kuruluş yıldönümü, yılbaşı  veya buna benzer konularda kutlamalar, müzik şöleni, yemek düzenlenebilir.  

Bu tür düzenlemelerde çalışanlar açısından bir zorunluluk gibi algılanmaması için mutlaka organizasyonların onlar tarafından yapılması, talebin onlar tarafından gelmesi ya da organizasyonda yer almaları sağlanmalıdır.
Yöneticiler bu tür etkinliklerde hem çalışanlarla birlikte olarak bir dayanışma ve bütünlük duygusu verirler hem de iyi bir gözlemci olmayı başarırlarsa çalışanlarının serbest ortamlardaki davranışlarını izleyerek onlara dair yeni şeyler öğrenebilirler. Örneğin inisiyatif alma, kendini dinletme, önerilerini kabul ettirme gibi konularda başarılı olanların liderlik özellikleri olduğunu keşfedebilirler.