4 Nisan 2016 Pazartesi

Yöneticinin Rolleri




1) Yöneticinin Kişilerarası Rolü;  Örgüte başkanlık etme, örgütü ziyarete gelen çeşitli çevrelerden misafirlere (ör.siyasi parti temsilcileri, sendika temsilcileri, basın kuruluşları temsilcileri vb) örgütü tanıtma, diğer işletmelerle ilişkiler kurma, var olanı düzenleme, geliştirme, işletmeye personel alma, çalışanların eğitimi, motive edilmesi, gerektiğinde ödüllendirme ya da uyarma, cezalandırma.

2) Yöneticinin Bilgi Rolü; Diğer işletmelerden, şirketlerden bilgi toplama, onların gelişimlerini takıp etme, işletme alanıyla ilgili yeni yazıları okuma, dergileri, makaleleri takip etme. Rakip işletmelerin yaptıklarını takip etme. Elde ettiği bilgileri örgüt içinde gerekli kişilerle veya tüm çalışanlarla paylaşma. Örgütün dışarıda temsil edilmesi.

3) Yöneticinin Karar Verme Rolü; Yatırımlar, kaynak ayırma, görüşmeler yapma, sorun çözme.


KÜRESELLEŞME VE FARKLI KÜLTÜRLERDE YÖNETİM

Örgütler bir çok fonksiyonu olan karmaşık yapılardır. Bütün işletmeler kendilerini rasyonel bir şekilde yapılandırmayı amaçlarlar ancak buna rağmen her zaman bu sonuç elde edilmeyebilir. Örgütlerin büyümesi, iç ve dışta yaşanan değişimler, kriz dönemleri vs özellikle şirket yapılanmalarının güçlü ve rasyonel bir temele dayanıyor olması son derece önemlidir. İşlerin tıkır tıkır yürüdüğü bir örgüt elbette normal zamanlar için de önemli ve arzu edilen bir şeydir. Zira normal dönemler de işletmenin verimliliği ve uyumu düzenli bir büyüme ve tatmin edici kar için gereklidir.
Ancak içte ve dışta çeşitli faktörler işletmenin bu yapısını koruması ve sürdürmesi konusunda sorunlara yol açabilmektedir. Bu faktörler;
1) Örgütlerin var kalmak, varlığını sürdürmek için karışık içsel ve dışsal durumlara uyum sağlama çabaları,
2) Çevrenin sürekli belirsizlik yaratması
olarak kabaca ikiye ayrılabilir. Belirsizliğin kontrolü zorlaştıracağı ve beklenmedik sonuçlara yol açabileceği unutulmamalıdır.

Çevrenin yarattığı belirsizliklerin öngörülmesi zor ve riskli olsa da olası değişiklikler konusunda tahminde bulunmak, doğru tahminde bulunmaya çalışmak örgütün geleceği açısından önemlidir.

Çağımızda yönetme işini neredeyse anlık ve karmaşık yapan en önemli gelişme küreselleşme olgusudur.

Küreselleşme en basit tanımıyla dünyadaki örgüt ve insanların birbirine bağlanmasıdır.
Günümüzde bir işletme hangi büyüklükte olursa olsun son derece hızlı bir değişim içinde olan dünyada küresel ekonominin koşullarıyla baş etmek durumundadır. İşletmeniz dünyanın neresinde olursa olsun ihracat yaptığınız ülkelerdeki ekonomik, siyasi, toplumsal gelişmeleri yakından izlemek ve bilmek durumundasınız. Ortaya çıkan politik, ekonomik ya da sosyal krizlerin yarattığı sorunları süratle çözebilmek ya da alternatif yollar bulabilmek için olup biteni bilmek, anlamak gerekmektedir.
Politik değişimler (ör. hükümet değişimleri) veya krizler ihracat ya da ithalat yaptığınız ülkelerle aranızdaki mal akışını sekteye uğratabilir, fiyat değişimleri ortaya çıkabilir.
Diyelim ki tarım ilaçları üreten bir işletmenin yöneticisisiniz. İhracat yaptığınız ülkenin tarım ilacı kullanımıyla ilgili kendi yasal düzenlemelerinde yapacakları bir değişiklik sizi yakından ilgilendirecektir. Belli bir kimyasalın ya da maddenin kullanımının yasaklanması, insan sağlığına zararlı olduğunun tespit edilmesi durumunda sizin de o ülkeye yönelik ihracatınızda yasaklı ürünü kullanmamanızı gerektirecektir. Dolayısıyla onun yerine bir başka alternatif ürün düşünmek, araştırmak ve bulmak ondan sonra da yeni bir formül geliştirmek durumunda kalacaksınızdır. Öte yandan eski formüle göre üretilmiş tarım ilaçları stoğunuzu ne yapacağınızı da düşünmelisiniz.

Küreselleşmenin iş hayatına doğrudan veya dolaylı bir çok etkileri bulunmaktadır. Bu etkilerin başında gelişmekte olan ulus devletlerin iç pazar hacimlerinin küçülmesi gelmektedir. Ulus devletlerin iç pazarı küçülmektedir çünkü büyük şirketler gelişmekte olan ülke pazarlarına girip dış pazarlarını genişletmektedirler.